AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Fatih Şahin, Kızılay Metrosu Sanat Galerisi’nde 28 Şubat Platformu’nun düzenlemiş olduğu 28 Şubat sergisinin açılışına katıldı.
Fotoğraf sergisinde yer alan bütün kareleri tek tek gezerek, 28 Şubat’ın acılarına, ızdıraplarına ve gözyaşlarına tanık olan Şahin, “28 Şubat demek inanç özgürlüğünün askıya alınması, ifade özgürlüğünün ayaklar altına alınması demek. 28 Şubat bu ülkenin evlatlarının eğitim hakkından mahrum bırakılması, bu ülkenin çocuklarının geleceğinin çalınması demek.” diye konuştu.
“28 Şubat’tan sonra 27 Nisan’ı, 17-25 Aralık’ı, en son FETÖ’nün altına imzasını attığı 15 Temmuz kanlı darbe girişimini yaşadık.” ifadelerini kullanan Şahin, 28 Şubat’ın son darbe olarak tarihteki yerini alması için ülkede köklü demokratik reformlar gerçekleştirdiklerini belirtti.
28 Şubat’ın acılarının halen devam ettiğine işaret eden Şahin, olası darbe girişimlerine karşı tüm toplumun müteyakkız olması gerektiğini vurguladı.
“Mağduriyetlerin tam anlamıyla giderildiğini söyleyemeyiz”
Şahin konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“28 Şubat’ın yaralarının sarılması için çok adımlar attık ancak halen tam anlamıyla etkilerinin ortadan kaldırıldığını ve mağduriyetlerinin giderildiğini söyleyemeyiz. 28 Şubat aslında şu an ismini koymakta zorlanmış olduğumuz, içerisinde kriz, kaos potansiyeli barındıran hükümet sisteminin bir sonucuydu. Mevcut hükümet sistemimiz neredeyse her 10 yılda bir millet iradesinin askıya alındığı, seçilmiş meşru hükümetlerin görevden uzaklaştırıldığı bir darbeler tarihi.”
“Acı tecrübeler yol gösterici oluyor”
28 Şubat ve benzeri acı tecrübelerin bundan sonraki süreç için yol gösterici mahiyette olduğuna dikkat çeken Şahin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Ülkemizin enerjisi, gücü ve potansiyelinin bu tür darbe girişimlerine karşı değil, büyüme, kalkınma, ilerleme, 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine yoğunlaştırılması için millet iradesinin kesintisiz şekilde devlet yönetimine yansıyacağı bir hükümet sistemine ihtiyacımız olduğunu görüyoruz, düşünüyoruz ve bu konuda adımlar attık. Hep birlikte cumhuriyetimize sahip çıkmamız ve onu güçlendirmemiz gerekiyor. 28 Şubat ve benzeri acı tecrübeler neler yapmamız gerektiği konusunda bize yol gösterici oluyor. Toplumsal hafızamızda 28 Şubat ve diğer darbe girişimleri tazeliğini korumalı ki bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirleri alalım, omuz omuza, yürek yüreğe verelim. Millet sahip çıkarsa 15 Temmuz’da olduğu gibi Allah’ın izniyle bir daha bu acılar bu topraklarda yaşanmayacaktır.”