ÖZYAŞAMÖYKÜSEL BİR DENEME
20 Mart 1979’da babamın üniversite öğrencisi olduğu Ankara’da dünyaya geldim.
Ama resmi kayıtlara göre 20 Nisan 1979 Çanakkale/Çan doğumluyum.
Doğumumdan bir süre sonra teyzemin düğünü için memleketimiz Çan’a gittiğimizde yazdırmış babam beni nüfusa.
Babamın fakülteden mezun olup ilk görev yeri olan Çay (Afyonkarahisar) İmam-Hatip Lisesi’nde öğretmenliğe başlamasıyla ilk Ankara maceram yaklaşık 18 ay sürdü.
Çay’dan aklımda kalanlar ev sahiplerimiz Abdullah Amca ile Sultan teyze, aile dostumuz müftü (Mustafa) amca, üç tekerlekli bisiklet, kar, soğuk ve manda sürüleri.
Afyon yolu üzerindeki evimizin penceresine oturup gelen geçen arabaları seyrettiğim, ışıkların kesik olduğu bir gece arabaların farlarının nasıl yandığını bir türlü anlayamadığım günler… (Lütfen gülmeyin)
Daha sonra babamın tayini Aydın’ın Çine ilçesine çıktı. İlkokula da Çine Atatürk İlkokulu’nda başladım. Sene 1985. Babamın elimden tutup camiye götürdüğü, cami cemaatiyle benim yüzümden kavga ettiği, benim yarım pedal sürebildiğim bisan bisikletimizin arka sepetine abimi, önüne de beni alıp uzun pamuk tarlaları boyunca gezip dolaştırdığı günler.
Ev sahibimiz biriketçi Hakkı Amca… Okulun ilk günü torunu Hakkı ile birlikte elimizden tutup O götürmüştü bizi okula.
107 Hakkı Adsız.
108 Fatih Şahin.
Annem sorduğunda Hakkı her seferinde farklı söylerdi okul numaralarımızı. Annemle aralarında biteviye oynanan bir oyundu bu.
1988 yılının son baharında, benim ilkokul 4’üncü sınıfa başladığım günlerde babamın tayini memleketimiz Çan’a çıktı ve o sonbahar Çan’a taşındık.
Çan Cumhuriyet İlkokuluna alışmakta biraz zorlandığımı, hatta o yaşımda okuldan kaçıp ilçe pazarında gezip dolaştığımı hatırlıyorum. Hayır, madem kaçıyorsun niye insanların en kalabalık olduğu yere gidersin ki? Değil mi? Anneanneme yakalanmaktan son anda kurtulmuştum.
1990 yılında kazandığım halde Çanakkale Anadolu Lisesi’ne (o tarihteki ilin tek Anadolu Lisesi) kaydımı yaptırmayarak Çan İmam-Hatip Lisesi’ne başladım. 6/D sınıfı 571 numara ile.
Ortaokul ve lise yıllarım çok mutlu, eğlenceli, neşeli geçti. Devamsızlıklarım yüzünden eve gönderilen mektupları babamın bizzat gidip gönderen öğretmen arkadaşlarına iade ettiği, yine zamansız devamsızlıklarım yüzünden herkesin okulu kırdığı son haftalarda okula devam etmek zorunda kaldığım, babamın öğrencisi olduğum, hocalarımın alt sınıfların yazılı kağıtlarını okumam için bana verdiği, benim de onları okuldan kaçıp yüzmeye gittiğimiz çay boyunda okuduğum güzel yıllar.
Milli Gençlik Vakfı Çan Şubesi’nde okuduğumuz, sohbet ettiğimiz, memleket meselelerine kafa yorduğumuz, geceler-tiyatrolar düzenlediğimiz yıllar. Hiç unutmam, üniversite kapısından geri çevrilen başörtülü bir kız öğrenciyi canlandırmak görevi bana düşmüştü oynadığımız tiyatroda. Pardesü ve başörtüsünü tecrübe etmişliğim vardır yani. Belki bir arkadaşımda vardır fotoğrafları.
Lise 2’de Çan İmam-Hatip Lisesi futbol takımı olarak Çanakkale ikincisi olduğumuz, bir kartala 10 kişi doluşup iki binek arabayla Biga Balıklıçeşme’ye deplasmana gittiğimiz Çanspor’lu yıllar.
Lise sonda da liseler arasında düzenlenen bilgi yarışmasında Çanakkale birincisi, Marmara bölge birincisi ve Türkiye dördüncüsü olmuştuk okul olarak.
O yıl girdiğim üniversite sınavında da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım.
Sonuçlar açıklandığında Lapseki yakınlarında sivil bir deniz-eğitim kampında olduğumuz için bu bilgiye birkaç gün sonra muttali olabilmiştim.
Doğduğum şehrin yolu görünmüştü tekrar bana, bu sefer üniversite tahsili için.
Lise yıllarında ve üniversitenin ilk yılının yazında (diğer yılların yazında bütünlemelere çalışmak zorunda kalmıştım hep) Çan’da mandıracıda, manifaturacıda (ve onun pazar tezgahında), çay ocağında, inşaatlarda, Çanakkale Seramik Fabrikası palet tamir bölümünde, Çan’ın yollarının parke taşlarla döşenmesi işinde çalışıp harçlığımı çıkardım.
Üniversiteye başladığımda henüz 17 yaşındaydım. Harç kredisi borcuna imza atabilmek için babamın noterden muvafakati gerekiyordu.
Ankara’ya geldiğimde doğruca MGV Ankara Şubesi’ne gittim, oradan da okul yıllarım boyunca kalacağım eve.
Bütün fakülte hayatım boyunca aynı evde kaldığım sanılmasın; avukatlık stajı da dahil olmak üzere ona yakın evde kaldım. Bunlar mukim olarak kaldığım evler. Sabah namazına uyandığım ev sayısı ise onlarca.
28 Şubat diktasının hüküm sürdüğü, öğrenci evlerimizin basıldığı, sokaklarımızdan beyaz Torosların eksik olmadığı (üstelik öndeki plakası ayrı, arkadaki plakası ayrı; insan biraz işine özen gösterir), okuldan çıkışta takip edildiğimiz, dolapları aşağıya indirip bacaların içlerini dahi arayan polislerin salonda masanın üzerinde duran sakıncalı (!) yayınları farketmediği, konuştuklarımızın beş dakika sonra çalan telefondan bize dinlettirildiği günler…
2000 yılında mezun oldum fakülteden. Hemen avukatlık stajıma başladım. Avukatlık ruhsatımı aldıktan sonra da askerliğimi 285’inci kısa dönem olarak Manisa’da yaptım. İlk 45 gün Batı Kışla’da, geri kalan kısmını da Doğu Kışla, Avcı Tabur’unda. 6 ay kısa dönem askerliği 8 ay olarak yapan son eğitim çavuşlarındanım.
2003 yılının başında avukatlık mesleğini icra etmeye başladım.
Milletvekili olup mesleğimi icra etmeye ara verdiğim güne kadar Kurucu Genel Başkanımız ve millet iradesi ile doğrudan göreve gelen ilk Cumhurbaşkanımız olan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve partimizin avukatlığını yaptım.
AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları’nın 13 Nisan 2008 tarihinde yapılan 2. Olağan Büyük Kongresi’nde Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeliğine seçildim. Akabinde yapılan iş bölümünde Gençlik Kolları Genel Sekreterliği görevini üstlendim.
15 Ocak 2009 tarihinde Genel Merkezi Gençlik Kolları Başkanımız Hakan Tütüncü’nün belediye başkan adayı gösterilmesi üzerine Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığı görevine seçildim.
Milletvekili adayı gösterilmem üzerine Sayın Başbakanımız’dan izin isteyerek 26 Nisan 2011 tarihinde Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığı görevimden ayrıldım.
Gençlik Kolları’nda görev yaptığım 3 yıllık süre siyasi açıdan hayatımın en güzel, en verimli, en eğitici zaman dilimi oldu.
MKYK ve MYK’nın doğal üyesi olarak yerel seçim, büyük kongre, referandum ve genel seçim tecrübeleri yaşadım.
7 bölgeyi, birkaçı dışında bütün illerimizi gördüm.
12 Haziran 2011 tarihinde yapılan milletvekilliği genel seçiminde 24. Dönem Ankara milletvekili seçildim; akabinde de TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyeliği’ne.
Bu görevimi Anayasa Komisyonu üyeliği ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliği görevlerim takip etti.
24. Dönem Parlamentosu’nda ayrıca Türkiye-Etiyopya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanlığı ve Dopingle Mücadele Yollarının araştırılması amacıyla kurulan komisyonun sözcülüğü görevlerinde bulundum.
Parlamento Futbol Takımı’nın oyuncusu olarak bir çok turnuva ve spor organizasyonunda ülkemizi ve parlamentomuzu temsil etme onurunu yaşadım.
7 Haziran 2015 tarihinde yapılan 25. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinde yine Ankara 1. Bölge’den aday gösterildim ancak seçilmeme yetecek oya ulaşamadığımız için parlamentoya giremedim.
Partimizin 12 Eylül 2015 tarihinde gerçekleştirilen 5. Olağan Büyük Kongresi’nde Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeliğine seçildim.
7 Haziran seçimleri sonucunda 45 günlük anayasal süre içinde bir hükümet kurulamadığı için tekrarına karar verilen ve 1 Kasım 2015’te gerçekleştirilen milletvekilliği genel seçimlerinde bir kez daha Ankara 1. Bölge’den milletvekili adayı gösterildim ve 26. Dönem Parlamentosu’nda görev aldım.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu Başkanlığı görevinde bulundum.
AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulundum.
El’an AK Parti Genel Sekreteri görevini yürütmekteyim.
Evli ve iki çocuk babasıyım.
