Ankara Milletvekili Fatih Şahin, AK Parti Çankaya İlçe Belediye Meclis Üyeleri Aday Adayları Tanışma Toplantısı’na katıldı. 04 Ocak 2013 Cumartesi günü düzenlenen toplantıya Şahin’in yanı sıra Ankara Milletvekili Tülay Selamoğlu, Çankaya İlçe Başkanı Süleyman Yılmaz, İlçe Belediye Meclis Üyeleri, Belediye Başkan Aday Adayları ve İlçe Belediye Meclis Üyeleri Aday Adayları katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Şahin, son günlerde ülkemizde yaşanan olayları ve önümüzdeki seçim sürecini değerlendirdi.
Son 7-8 aydır ülkemizde yaşanan olayları anlayabilmek için siyasî tarihimize bakmamız gerektiğini ifade eden Fatih Şahin, “1950 yılından bu yana demokrasi tarihimiz bir darbeler, darbe teşebbüsleri ve demokratik işleyişi sekteye uğratma girişimleri tarihidir. 1950’de gerçekleştirilen Beyaz Devrim sonrası, 1960, 1971 ve 80 darbeleriyle, o yıllar bu ülkede kaosla, siyasî ve ekonomik anlamda istikrarsızlıkla geçti” diye konuştu.
28 Şubat’ın Öncülü 1993
Türkiye’de, 1980 sonrası Turgut Özal’la bir kez daha beyaz sayfa açıldığını belirten Fatih Şahin, 28 Şubat darbesiyle demokrasimize bir kez daha darbe vurulduğunu söyledi. “28 Şubat günlerinin öncülü aslında 1993 yılıdır. Birçok fail-i meçhul cinayetin işlendiği, işadamlarının hayatını kaybettiği, Turgut Özal’ın şüpheli bir şekilde ebediyete uğurlandığı, birçok siyasetçinin, aydının aramızdan ayrıldığı bir yıl oldu.” diye konuşan Şahin, bu kaotik süreç sonunda gerçekleşen 28 Şubat darbesiyle, seçilmiş olan hükümetin bir kez daha alaşağı edildiğini hatırlattı. AK Parti iktidara gelmeden önceki koalisyon hükümeti döneminin, ekonomik ve siyasî anlamda istikrarsızlıklarla dolu bir dönem olduğunu vurgulayan Şahin, “Böyle bir dönemde AK Parti iktidara geldi. Bu ülkeye her zaman için yön ve istikamet vermiş, kendi çıkarları ve siyasî hesapları doğrultusunda ülkeyi yönetmiş olanlar, “Kısa süre içinde biz bunları da devirir, kendi çarkımızı döndürmeye devam ederiz” diye düşündüler. Ancak bu kez bambaşka bir iradeyle karşılaştılar. Şimdi geriye dönüp baktığımızda, son 50-60 yılda millet iradesini hiçe sayan darbelerin ve darbe girişimlerinin birçoğunun bizim dönemimizde de teşebbüs edildiğini görüyoruz” dedi.
AK Parti İktidarında Yaşanan Darbe Girişimleri
Demokratik işleyişe AK Parti kurulur kurulmaz müdahale edilmeye çalışıldığını hatırlatan Şahin, 11 yıllık AK Parti iktidarı döneminde yaşananları şöyle özetledi: “2002 yılında genel başkanımızın seçimlere girmesine engel olundu. Ergenekon, Balyoz, Sarıkız, Ayışığı gibi birçok darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Daha sonra 27 Nisan bildirisiyle, 367 garabetiyle karşılaştık. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ülkeyi yeniden karıştırmaya çalışarak Cumhuriyet mitingleri yaptılar. Siyaseti ve millet iradesini tıkamaya yönelik her girişimden, milletimizin desteğiyle, partimiz daha da güçlenerek çıktı. 2011 seçimlerinde, bir imkânsızı başardık ve 3. genel seçimimizde her iki vatandaşımızdan birinin teveccühünü kazanarak tekrar iktidara geldik. Yine rahatsız oldular. Nedendi bu rahatsızlık? Çünkü bu dönemde kişi başına düşen milli geliri 3 bin dolardan alıp 10 bin dolara yükselttik. 2023 hedefimiz 25 bin dolar. İhracatımızı 36 milyar dolardan aldık, 150 milyar doların üzerine çıkardık ve 2023 hedefimiz 500 milyar dolar. Bunu Merkez Bankasının döviz rezervlerindeki artışla, enflasyon ve faiz oranlarının düşüşüyle vb. birçok örnekle ortaya koyabiliriz. Küresel anlamda oluşturulan ekonomik ve siyasî düzene biz geldik, çomak soktuk”
7 Şubat Üstü Örtülü Bir Darbe Girişimidir
2011 seçimlerinin ardından, 7 Şubat 2012’de yaşanan MİT Krizini üstü örtülü bir darbe girişimi olarak değerlendiren Fatih Şahin, 2013 yılındaki Gezi eylemlerini ise sözde çevreci görünen ancak kaos yoluyla hükümeti devirmeyi hedefleyen bir girişim olarak yorumladı. Türkiye’nin ekonomik anlamda en iyi rakamlara eriştiği dönemde Gezi eylemlerinin yapıldığını, başarılı olunamayınca, bu kez 17 Aralık operasyonunun gerçekleştirildiğine dikkat çeken Şahin, operasyonun amacını şöyle değerlendirdi: “Daha önce askerî bürokrasiyi kullanarak darbe girişiminde bulunanlar, bu kez de yargı bürokrasisini, medyayı, sermayeyi kullanarak yapmaya çalıştılar. Ve maalesef bunu, bu ülkenin mazlum, mağdur, mazbut insanlarına yardım etmeyi, dünyanın dört bir yanında tüm Müslümanlara yardım elini uzatmayı şiar edinmiş, Anadolu’nun saf, art niyetsiz insanlarını istismar ederek yaptılar. Onlar adına davranarak emniyette, yargıda paralel bir devlet kurarak, seçilmiş bir hükümete karşı yeni bir darbe girişiminde bulundular. Bu ülkeye çok büyük hizmet eden insanlar, bu sürecin en büyük mağdurlarından birisi haline geldiler. Onlar adına hareket ettiğini ifade eden bu darbeciler, millete, millet iradesine saygısı olmayan insanlardır. Bunu çok net bir şekilde birbirinden ayırt etmemiz lazım. Bu yapılan çok alçakça bir suikast girişimi. Burada hedef çok net bir şekilde millet iradesi ve ülkemizin güçlenen demokrasisi. Hedef sadece AK Parti de değil, burada hedef bütünüyle bir siyaset kurumu. Bu oyunu hepimizin çok net bir şekilde görmesi gerekiyor”
Büyük Türkiye’nin Kuruluş Günlerini Yaşıyoruz
Çözüm sürecini rafa kaldırmak, Türkiye’yi tekrar 1990’lardaki kardeş kavgalarına döndürmek isteyen, kendi sorunları ile bocalayan, kafasını kaldırmayan bir Türkiye peşinde koşanların hedeflerine ulaşamayacağını vurgulayan Fatih Şahin, “Artık Türkiye böyle bir ülke değil, asla olamaz. Önümüzdeki süreçte yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015 genel seçimlerini yaşayacağız. Büyük Türkiye’nin kuruluş günlerini yaşıyoruz. Gün, millet iradesine sahip çıkma günü. Gün, sadece Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel başkanı değil, sadece bu ülkenin başbakanı değil, bu hareketin lideri olan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında yer alma ve ona destek verme günü” diye konuştu.
Kurulan Tuzakları Bozacağız
Daha güzel, müreffeh ve büyük Türkiye için bedel ödemeye hazır olduklarını belirten Şahin, “Hem bir Çankayalı olarak, hem bir Çankaya seçmeni olarak, hem Çankaya’nın milletvekili olarak bu dönem hep beraber el ele vereceğiz ve bütün bu oyunları, bütün bu tuzakları boşa çıkaracağız” dedi.