AK Parti Gölbaşı İlçe Başkanlığı tarafından 2 Şubat 2013 Cumartesi günü Necip Fazıl Kültür Merkezin’de TOKİ Örencik sakinleriyle gerçekleştirilen Mahalle Danışma Meclisi Toplantısı’na, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Ankara Milletvekili Fatih Şahin, İl Başkan Yardımcısı Doğan Çağatay, Gölbaşı İlçe Başkanı Osman Karaaslan, İlçe Kadın Kolları Başkanı Elif Özer, İlçe Gençlik Kolları Başkanı Selim Akceylan, Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri Fatih Duruay, Hakan Han Özcan ve çok sayıda teşkilat mensubu katıldı.
Ankara Milletvekili Şahin yaptığı konuşmada, “Her imkan bulduğumuzda sizlerle beraber olmak için elimizden geldiğince çaba sarfediyoruz. Bu toplantılarda gündem hakkında istişarelerde bulunarak, sorunlarınızı ve önerilerinizi dinleyerek fikirlerinizi alacağız. Siyasetimize bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sizlerle birlikte çizdiğimiz istikamet doğrultusunda devam edeceğiz” dedi.
Şahin konuşmasının devamında, 2001 yılında kurulan ve 16 ay gibi kısa bir süre sonra iktidara gelen partimizin 12. yılına girmiş bulunuyoruz. Partimizin kurulduğu dönemdeki Ülkemizin fotoğrafını sanırım hepimiz hatırlıyoruz. Malesef çok derin, güçlü bir siyasi ve ekonomik krizin içerisinden geçiyorduk. Bugünden yarına ne olacağını bilmediğimiz, ekonomik ve siyasi anlamda yarını göremediğimiz bir Türkiye’yi yaşıyorduk. Artık o yıllarda yaşanan krizler ve anti-demokratik uygulamalar, çok şükür milletimizin büyük desteği ile iktidara taşıdığı AK Parti ile son buldu.
İktidarımız döneminde demokratikleşmeden sağlığa, ulaştırmadan tarıma, Türkiye’de bir çok alanda devrim niteliğinde köklü değişikliklere imza attık. Ancak bunları yaparken sadece içeride değil, dışarıda da uyguladığımız politikalarla Türkiye kabuğunu kırdı ve aşılmaz gözüken o duvarları yıkarak bölgesinde ve dünyada söz sahibi, güçlü bir ülke konumuna geldi. Bu süreçte muhalefet partilerimizinde katkı sağlayan yapıcı eleştrileri olsaydı hiç şüphesiz bugün olduğumuz konumdan çok daha ileri bir noktada olurduk. Bu konuda çok kısa bir örnek vermek istiyorum. Geçtiğimiz aylar içerisinde Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşlarından birisi Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir bir seviyeye çıkarttı. Çok çok önce alınması gereken bu karar malesef siyasi ve ideolojik sebeplerden ötürü bu güne kadar geciktirildi. Bunun yanında içeride de yaptığımız iyi işlerin arkasında durulmadı. Tüm bu gelişmelere rağmen geçtiğimiz 10 yıl içerisinde ülkemize 120 Milyar Dolar’lık bir yabancı sermaye girişi sağlandı. Hakettiğimiz derece verilseydi, Muhalefetin ve Medya’nın da desteği olmuş olsaydı yaptığımız hesaplamara göre bu rakam yaklaşık 150 Milyar Dolar’ı bulabilirdi. Ülkemizin refah seviyesine katkı sağlayacak bu gelişme, malesef engellemelere takıldı. Her şeye rağmen iktidara geldiğimizde 3000 Dolar olan kişi başına düşen Milli Gelir, bugüne gelindiğinde 10 000 Dolar’ın üzerine çıktı. Milletimizin desteğiyle bunu daha yukarı taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz dedi.
Son günlerde yaşanan gelişmelere de değinen Şahin, “Malesef TBMM çatısı altında, Milletin kürsüsünden CHP’li bir Milletvekilinin “Hiç Türk’lerle Kürt’ler bir olur mu?” şeklindeki sözleriyle büyük bir ırkçılık örneği sergilemesine hep beraber şahit olduk. Daha da üzüntü verici olan bu ırkçı ve faşist söylemin CHP’li ve MHP’li Milletvekillleri tarafından o yüce Meclis’te alkışlanması oldu. Ecdadımızın hüküm sürdüğü Coğrafyalara baktığımızda tüm çeşitliliklerin, birlik ve beraberlik içerisinde, kardeşlik duygularıyla, bir zenginlik olarak algılandığını ve yaşandığını görüyoruz. Bu ırkçı ve ayrımcı söylem, sadece siyasi olarak değil, aynı zamanda insani ve ahlaki olarakta sorunlu ve sıkıntılı bir ifadedir. Böyle bir ifadenin, hangi partiden olursak olalım çok net bir şekilde karşısında durmamız gerekir. İnanıyorum ki bu ayrımcılık, CHP ve MHP’ye oy veren vatandaşlarımızın duygularını ifade etmiyor. Malesef bu partileri yönetenlerin kullanılan bu ifadeler karşısında “Sukut ikrardandır” atasözünu destekler mahiyette tavır almaları son derece üzüntü vericidir” diyerek konuşmasını tamamladı.
Toplantı soru cevap bölümünün ardından sona erdi.