9. Gençlik Şöleni

9. Gençlik Şöleni

AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Fatih Şahin’in, 05 Mayıs 2010 tarihinde İzmir Halkapınar Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirilen 9. Gençlik Şöleni açılış konuşması.

 

Sayın Başbakanım,

Sayın Bakanlarım, Milletvekillerim,

Sayın Valim

Değerli İl Başkanım, İlçe Başkanlarımız,

Çok değerli çalışma arkadaşlarım,

Kıymetli Misafirlerimiz,

AK Parti Gençlik Kolları’nın 9’uncu şölenine hoş geldiniz, şeref verdiniz.

Sayın Başbakanım,

Bugün bir kez daha sizin himayenizde, sizin bizi yüreklendirmenizle bu coşkulu salonu paylaşıyor, AK Gençliğin Türkiye sevdasını haykırıyor, bütün Türk gençliği adına size şükranlarımızı ve hürmetlerimizi arz ediyoruz…

Sizin cesaretiniz ve kararlılığınız bize kuvvet verdi.

Sizin Türk gençliğine inancınız bize umut verdi.

Sizin Türkiye’yi getirdiğiniz noktalar Türk gençliğinin kaybolan ümitlerini yeşertti, bize yeniden güven aşıladı.

Türkiye’de artık umutlar kaybolmuyor, zamanlar boşa akmıyor, nesiller bir hiç uğruna tükenip gitmiyor.

Nitekim bu yılki şölenimizi de “Demokrasimiz gençleşiyor, Türkiye’miz güçleniyor…” parolasıyla gerçekleştiriyoruz.

Çünkü biz AK Gençlik olarak demokrasiye inanıyoruz.

Çünkü biz AK Gençlik olarak demokratik siyasetten başka çıkış yolu arayanların önüne set çekiyoruz, kendimizi siper ediyoruz.

İşte anti demokratik arayışlardan, hukuk dışı yollardan medet umanlara en güzel cevap AK Gençliğin bu salondaki coşku selidir.

Bu coşku esasen, Türkiye’nin yeniden doğuşunun, Türkiye’nin kabuklarını kırışının sesidir…

Bu coşku değişen, dönüşen ve kalkınan Türkiye’nin coşkusudur.

Bu coşku, millet olarak kapısını araladığımız taze baharlara karşı yapılan bir selamlamadır…

 

Sayın Başbakanım,

Değerli AK Parti gönüldaşları,

Sevgili Türkiye sevdalıları,

Geçen yıl gençlik şölenimizi İstanbul’da düzenlemiş, AK Parti’ye gönül veren, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne,  bu ülkenin aydınlık geleceğine inanan gençler olarak orada bir araya gelmiştik…

Bu yıl, Türkiye’nin bir başka vitrin şehrinde, İzmir’de bu anlamlı buluşmayı gerçekleştiriyoruz…

Geçen yıl İstanbul’da ortaya çıkan bayram coşkusunun aynısı bugün burada, İzmir’de var…

Geçen yıl İnönü Stadyumu’ndan taşan o gençlik coşkusu, bugün aynı güzellikte burada, Halkapınar Spor Salonu’nu çınlatıyor…

Daha önceki 8 şölenimizde yükselen “Büyük Türkiye” haykırışının daha güçlüsü bugün İzmir Halkapınar Salonu’nda yankılanıyor.

Biz bu coşkunun bir benzerini de 10 gün önce Ankara’da gerçekleştirdiğimiz Gençlik Sempozyumu’nda paylaştık…

Orada “Üstünlerin Hukukundan, Hukukun Üstünlüğüne” dedik, burada “Demokrasimiz gençleşiyor, Türkiye’miz güçleniyor…” diyoruz.

Esasen bu değişim coşkusu 14 Ağustos 2001’de, AK Parti’nin kuruluşuyla başladı.

3 Kasım 2002’de milletimizin muazzam desteğiyle hayat buldu…

28 Mart 2004’te, değişim heyecanı 81 vilayetimizin tümünü kapladı.

22 Temmuz 2007’de, adeta sessiz bir devrime dönüştü ve zirveye yerleşti.

AK Parti’nin, milletten aldığı bu destekleri tesadüf diyerek küçümsemek isteyenler, 29 Mart 2009’da bir kez daha gerekli cevabı aldılar.

Milletin iradesini hiçe sayanlar, milletin iradesini kendi kurdukları vesayet sistemiyle boyunduruk altına alanlar, AK PARTİ’nin siyaset sahnesine güneş gibi doğmasıyla birer birer tarihe gömüldüler.

Türk milleti gibi Türk gençliği de iki genel, iki yerel seçimde gür bir sesle AK Parti dedi.

Statükocular, diktacılar, vesayetçiler milletimizin verdiği bu kararla tasfiye oldu.

Türkiye’yi artık dikta özentisi içinde olanlar yönetmiyor.

Türkiye’de artık vesayetçilerin sözü geçmiyor.

Türkiye’de artık statükocuların kararları geçmiyor.

 

Sayın Başbakanım,

Değerli misafirler,

Bu ülkenin gençleri geçmişte çok büyük acılar, büyük trajediler yaşadı.

Bu ülkenin karanlık dönemlerinde nice gençlerimiz çirkin senaryoların, siyasi komploların kurbanı olmuşlardır.

Çıkar siyaseti güdenler, siyasetten kişisel menfaat umanlar gençlerimizi ideolojik kamplaşmalara alet etmişlerdir…

68 kuşakları, 78 kuşakları, 80 kuşağı, 28 Şubat kuşağı bu ülkenin en karanlık dönemlerine şahit oldu, şahitlikten de öteye bu dönemlerin kurbanları oldu.

Onlara kayıp kuşaklar dediler…

Onlara erken kaybedenler dediler…

Evet, gerçekten de o kuşaklar kayboldu, erken kaybetti.

Bu ülke 1960’ta, 1970’te, 1980’de maalesef gençlerini heba etti.

Ne merhamet, ne hoşgörü, ne vizyon, ne umut ne de ümit…

Ancak ne mutlu ki bir gün Adalet ve Kalkınma Partisi diye bir hareket güneş gibi doğdu bütün bu kayıpları telafi ederek Türkiye’ye ve Türk gençliğine bambaşka bir ufuk kazandırırken, kirli senaryoları, hukuk dışı arayışları bir bir açığa çıkardı.

Bununla birlikte vesayetçi anlayış artık suçüstü yakalandı ve Türk milletine, Türk gençliğine kast eden bu anlayış tarihin kara sayfalarına doğru yol aldı.

İşte bugün o anlayışın bir yansıması olan Anayasa’da en kapsamlı değişikliği yapmak da yine bu harekete nasip oldu.

Zira, bu anlayış Türkiye’ye çok şey kaybettirdi…

Bu anlayış, Türkiye’nin enerjisini emdi…

Bu anlayış, hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun, herkesin üzerinden silindir gibi geçti…

Ne yazık ki, dün, 12 Eylül silindirinin ezip geçtiği o siyasetçiler, bugün o darbeci anlayışın anayasasını savunur hale geldiler…

Vesayetçi, statükocu anlayışlara destek veriyorlar, akla hayale gelmedik engeller, türlü bahaneler üreterek, meclis iradesini sindirmeye kalkışıyorlar…

Milletin önüne yeni korkuluklar dikmeye devam ediyorlar…

 

Sayın Başbakanım,

7,5 yıl önce bu ülke karanlık bir tünelden geçiyordu…

Yatırımcı, işveren, siyasetçi, memur, çiftçi, vatandaş önünü göremiyordu…

Türkiye’nin geleceği belirsizliğe terk edilmişti…

Ama şimdi sizin liderliğinizde bu ülke krizler ülkesinden fırsatlar ülkesine dönüştü.

Açıkçası 7,5 yılda yapılanlara bakınca hiçbir şeyin hayal olmadığına, Türkiye için hiçbir şeyin başarılamaz hedef olmadığına inanıyoruz.

AK Gençlik olarak, Türkiye’ye yeni bedeller ödetmemek, Türkiye’ye yeniden ağır faturalar çıkarmamak için mücadelemizi bundan sonra da kararlılıkla sürdüreceğimize sizin huzurunuzda söz veriyoruz.

Türkiye’de üstünlerin hukukunu değil, gerçek manada hukukun üstünlüğünü tesis etmek için göğsümüzü siper edeceğimize ant içiyoruz.

Türkiye’nin birlik içinde, bütünlük içinde, kardeşlik içinde, elele, omuz omuza geleceğe yürümesi için sizin bize yüklediğiniz misyonu layıkıyla taşıyacağımıza söz veriyoruz.

Her alanda onurlu mücadelemizi yürüteceğimize, AK Parti’ye halel getirecek, AK Partinin kutlu yürüyüşüne engel olacak her girişimin önünde duracağımızı ifade ediyoruz.

Avrupa Birliği üyeliği yolunda, çağdaş demokrasi ve hukuk normlarını yakalamış, vizyoner ve Büyük Türkiye ideali uğrunda her zamankinde daha çok çalışacağımızı bir kez daha yineliyoruz.

AK Parti gençliğinin vatanımıza, milletimize ve bayrağımıza karşı sorumluluklarının bilincinde olan duruşunu muhafaza edeceğimizi tekrarlıyoruz.

AK Gençlik, farklılıklarını zenginlik olarak gören, demokrasiyi içine sindiren, toprağıyla, değerleriyle barışık bir gençliktir.

Bir kez daha bu zamana kadar olduğu gibi bugün de 9’uncu Gençlik Şölenimizde yanımızda olduğunuz, heyecanımızı ve coşkumuzu paylaştığınız için Türk gençliği adına size şükran ve minnet duygularımızı arz ediyoruz.

Yine bugün bizleri yalnız bırakmayan, AK Gençliğin haykırışına ortak olan bütün Bakanlarımıza, Milletvekillerimize, Parti yöneticilerimize teşekkür ediyoruz.

Bütün misafirlerimize bir kez daha hoş geldiniz diyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.