Yaşatmak için organ bağışında bulunalım

Yaşatmak için organ bağışında bulunalım

Dini, ilmi, tıbbi, hukuki şartlar yerine geldikten sonra organların bağışlanması candan cana yapılan en büyük sadakadır. Elimizde olanların fazlasını infak etmeyi Hazreti Peygamberimizden öğrenmiş bir millet olarak, hayattayken sağlığımıza tehdit oluşturmayan durumlarda veya öldüğümüzde organlarımızla bir başkasının hayata tutunmasına vesile olmamızın ehemmiyeti büyüktür.

Bir insana hayat vermek bütün insanlığa hayat vermektir. Organ naklinin dini ve fıkhi açıdan bir sakıncası olmadığı gibi, hem organ bağışlayan kişiyi hem de nakil yapılan kişiyi son derece mutlu kılacaktır.

Türkiye’de ilk kez canlı dönerden böbrek nakli 1975’te, ilk kez kadavradan böbrek nakli de 1978’de Tıp Profesörü Mehmet Haberal tarafından gerçekleştirildi. Ne yazık ki ülkemizde kişi vefat ettikten sonra yakınlarının organları bağışlama oranı yaklaşık yüzde otuz civarında. Oysa, birçok Avrupa ülkesi ve ABD’de bu oran yüzde seksen beş civarında. Bugün, ülkemizde yaklaşık otuz bin hasta, hayatta kalabilmek için organ nakli bekliyor.

Ülkemizde her yıl 3-9 Kasım tarihleri arası “Organ Bağışı Haftası’’ olarak kutlanıyor. Bu önemli günleri de bir fırsat bilerek, aylarca, yıllarca hastane köşelerinde organ nakli bekleyen hastaların imdadına koşalım. Yaşamak ve yaşatmak için gelin organ bağışında bulunalım.