Doping Sporun Kanseridir

Doping Sporun Kanseridir

Ankara Milletvekili Fatih Şahin’in komisyon üyesi ve sözcüsü olduğu TBMM Sporda Doping Sorununu Araştırma Komisyonu, 28 Kasım 2013 tarihinde başladığı çalışmalarını tamamlayarak raporunu hazırladı.

dopingcemilcicekziyaret1

20 Mayıs 2014 Salı günü TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e raporunu sunan komisyon, 21 Mayıs 2014 günü TBMM Tören Salonu’nda basın toplantısı düzenleyerek, hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı.

TBMM Sporda Doping Sorununu Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Dr. Osman Aşkın Bak, rapor hakkında basın mensuplarını bilgilendirerek, dopingle mücadele konusunda yapılması gerekenleri anlattı.

Türk sporunda doping sorununun,

-“Dopingle Mücadelede Kurumlar Arası Koordinasyon Sorunu”,

-“Kurumsal ve Hukuksal Yapı Eksikliği”,

-“Halk Sağlığı Açısından Dopingle Mücadelenin Öneminin Anlaşılamaması ve Dopingle Mücadelede Yöneticilerin, Antrenörlerin ve Sporcuların Yeterli Bilince ve Eğitime Sahip Olmaması”

“Sporcu Sağlığı ve Takip Sisteminin Yetersizliği”

olmak üzere 4 ana başlık etrafında odaklandığını belirten Bak, komisyon raporunda sunulan önerileri açıkladı.

dopingkucuk

Doping sporun kanseridir

Türk sporunda dopingle mücadele konusunda komisyon raporunun sonuç ve önerilerinden bazıları şöyle:

-Türkiye’de dopinge karşı mücadele etmesi gereken kurum ve kuruluşlar arasında ciddi bir koordinasyon eksikliği  vardır.

 -Sporcu sağlığına yönelik birimler yetersiz kalmaktadır. (SGM, SESAM ve Federasyonların Sağlık Kurulları).

 -Sporcu seçimi ve üst düzey performans sporcusu yetiştirilmesi hususunda bilimsel metotlardan yeterince yararlanılmamaktadır.

 -Sporcu, çalıştırıcı ve yöneticiler doping konusunda yeterince eğitimli ve bilinçli değildir.

 -Ülkemizde dopingle mücadele için ayrılan bütçe yetersizdir.

 -Sporun yönetici kurumları aynı zamanda dopingle mücadeleyi de yürütmektedir. Dopingli yakalanan bir sporcunun soruşturma ve cezalandırma süreci ilgili federasyonun disiplin kurulunca yapılmaktadır. Bu durum soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesini engellemektedir.

 -Türkiye’de dopingle mücadele kapsamında, “Türkiye Doping Kontrol Merkezi” tekrar akredite edilmelidir.

-Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde yeteri kadar spor hekimi, diyetisyen, fizyoterapist ve psikolog istihdam edilmelidir.

-Elit sporcuların sağlık ve performans değerlendirmeleri konusunda Üniversitelerin Spor Hekimliği Anabilim Dallarıyla işbirliği yapılmalıdır.

-Dopingle mücadele halk sağlığı açısından ele alınmalı ve toplumun geneline yönelik eğitim faaliyetleri düzenlenmelidir.

 -Doping sporun kanseridir. Takviye edici gıdalar, sporcu gıdaları ile dopingli madde içeren ürünlerin kaçak yollarla ülkeye girişi önlenmelidir. Bu tür ürünlerin özel spor salonlarında, internet ve televizyon üzerinden satışı, reklamı ve tanıtımı denetlenmelidir.

-Medyada dopingin sağlık üzerine olumsuz etkilerini öne çıkaran haberler yapılması ve yasaklı madde kullanımı nedeniyle ceza alan sporcuların reklam ve tanıtımlarda yer almamasına özen gösterilmelidir.

 -Sporcu, yönetici ve çalışanlara yönelik düzenli eğitim faaliyetleri gerçekleştirilmelidir.

 “Son Yıllarda Türk Sporunda Yaşanan Doping Sorununun Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu”nun tam metnine ulaşmak için tıklayınız.