Reformlarımızı Kararlılıkla Sürdüreceğiz

Reformlarımızı Kararlılıkla Sürdüreceğiz

Ankara Milletvekili Fatih Şahin’in 01 Mart 2014 Cumartesi günü, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmanın metni.

 

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

“Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın tümü üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

3 Kasım 2012’den bu yana ülkemize, milletimize olan eksilmez sevdamızla her alanda çok önemli hizmetler, çok önemli yatırımlar ve köklü reformlar gerçekleştirdik.

Hiç şüphesiz ki son on bir-on iki yıl içerisinde Türkiye’ye kazandırdıklarımız arasında demokratik reformların ayrı ve özel bir yeri bulunmakta.

Türkiye’nin daha demokratik, daha özgür, daha müreffeh, daha huzurlu, daha güvenli bir ülke olması için attığımız bu adımlar, gerçekleştirdiğimiz bu reformlar sayesinde ülkemizin çehresi değişti.

Demokratikleşme adımları ekonomimizi, dış politikamızı, sosyal hayatımızı doğrudan etkileyerek ülkemizin her alanda güçlü ve istikrarlı bir şekilde büyümesini sağladı.

Devleti milletimizin hizmetkârı yapabilmek, devlet ile millet arasındaki mesafeyi kapatabilmek, devlet ile millet kucaklaşmasını sağlamak amacıyla çok önemli, çok ciddi adımlarımız, gayretlerimiz, reformlarımız oldu.

Yeni bir güvenlik paradigması geliştirerek, tabiri caizse sessiz bir devrimi gerçekleştirdik iktidarımız döneminde.

Örneğin,

İktidara gelişimizin daha on ikinci gününde, 15 yıldır süren ve tam 46 kez uzatılan “Kaldırılamaz” denen olağanüstü hal uygulamasını kaldırdık.

Devlet Güvenlik Mahkemeleri’ni kaldırdık ve daha yakın bir zamanda da Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırdık.

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nı kurduk.

Millî birlik ve kardeşlik projesiyle bir zihniyet devrimini gerçekleştirdik.

Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin, yakınlarıyla ana dillerinde, istedikleri dilde iletişim kurmalarını, görüşmelerini sağladık.

Kamu Denetçiliği Kurumu’nu, Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nu kurduk.

Anayasa Mahkemesi’ne “Bireysel Başvuru Hakkı”nı getirdik.

Millî Güvenlik Kurulu’nun daha özgür, daha demokratik, daha sivil bir hüviyet kazanmasını sağladık.

YAŞ kararlarına karşı yargı yolunu açtık.

Millî Güvenlik Bilgisi dersini müfredattan çıkardık, tek parti iktidarının faşizan kalıntılarından olan Andımız uygulamasına son verdik.

12 Eylül darbecilerinin yargılanmasının önündeki yasal engelleri kaldırdık.

Devlet memurlarının yargıya başvurmasının önündeki engelleri ortadan kaldırdık ve yargısal güvenceyi daha da genişlettik.

Memurların sendikal haklarını güçlendirdik ve kamu görevlilerine toplu sözleşme imkânı tanıdık.

Kamu kurumlarındaki baş örtüsü yasağı utancından bu ülkeyi kurtardık.

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Her biri milletimizin talepleri, milletimizin ihtiyaçları doğrultusunda atılmış olan bu adımlar sayesinde toplumsal barışımız güçlendirilmiş, birlik ve beraberliğimiz pekiştirilmiş, akan kan ve gözyaşına son verilmiştir.

Anne babaların evlatlarını teröre kurban verme endişeleri izale edilmiş, ortadan kaldırılmıştır.

Temel hak ve hürriyetlerde sağlanan bu iyileştirmeler sayesinde, ülkemiz, özgüveni yüksek, geleceğe güvenle bakabilen bir ekonomik zemine kavuşmuştur.

Bu sayede millî gelirimiz 11 yılda 3 kattan daha fazla artmıştır.

İhracatımız 4 kattan daha fazla artmış, devlet borçlanma faizleri düşmüştür.

Faizlerdeki bu düşüş sayesinde bu topraklar, bu millet, bu devlet 642 Milyar TL kazanmıştır. Bu, yıllık gelir bütçemizin yaklaşık 2 katına tekabül etmektedir.

Ülkenin bankaları hortumlanırken, devletin kasası boşaltılırken, ülke bir günde fakirleştirilirken tüm bu olup bitenleri seyredenlerin ülkemizin geldiği bu noktayı idrak etmelerini elbette ki beklemiyoruz.

Gençlerin eğitim hakları, inançları, düşünceleri nedeniyle ellerinden alınırken, usulsüz yargılamalar yapılırken, en temel hak ve hürriyetler ayaklar altına alınırken sesini çıkarmayanların, AK PARTİ’nin demokrasi ve özgürlük vizyonundan rahatsız olmasını anlayabiliyoruz.

O günlerde, hatta bugünlerde de çetelerin, mafyaların, cuntaların, vesayet odaklarının, sermaye gruplarının karşısında el pençe divan duranlardan başka türlü bir tavır geliştirmelerini de zaten beklemiyorduk.

Çözümsüzlüğün bir siyaset tarzı olarak benimsendiği bir dönemde bu reformları yapmak son derece zordur ve cesaret ister.

Biz, 11 yıl boyunca, işte bu zorluklara, bu dirence rağmen bu reformları gerçekleştirdik.

Bugün gerçekleştirmeyi arzuladığımız yeni reformlar, atmayı istediğimiz yeni adımlar 11 yıllık demokratikleşme yolculuğumuzun tabii bir sonucudur.

Türkiye artık geri döndürülemez bir biçimde demokrasi istikametinde ilerlemektedir.

Bu doğrultuda, görüşülmekte olan bu tasarıda, atmayı planladığımız, Meclisin takdirine sunduğumuz bazı hususları da örnekleme yoluyla sizlerle paylaşmak istiyorum.

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin daha özgür bir ortamda yapılabilmesi için Hükümet komiserine verilen görev ve yetkileri düzenleme kuruluna devretmekteyiz.

Farklı dil ve lehçelerde eğitim ve öğretimin önündeki engelleri kaldırmaktayız.

Eğitim ve öğretim hakkının kullanımının engellenmesi suçuna verilen cezayı daha da artırmaktayız.

Kamu hizmetlerinin sürekliliği ve vatandaşlarımızın bu hizmetlerden faydalanmasını güvence altına almaktayız.

Ayrımcılık suçunun tanımını değiştirmekte, nefrete dayalı ayrımcılık suçunun cezasını artırmaktayız.

Yardım toplamadaki kısıtlamaları kaldırmakta, vatandaşlarımızın özgür iradeleriyle istedikleri yere yardımlarını verebilmelerini mümkün hâle getirmekteyiz.

Köy isimlerinin değiştirilmesinin önündeki yasal engelleri kaldırmaktayız. “Q”, “W”, “X” gibi harflerin kullanımını cezai müeyyideye bağlayan hükümleri kaldırmakta, tabiri caizse klavyelere özgürlük getirmekteyiz.

Farklı dil ve lehçelerde propaganda yapmayı suç olmaktan çıkarmaktayız.

Siyasi partilere eş genel başkanlık sistemini uygulanabilir, mümkün hâle getirmekte ve yasal güvence altına almaktayız.

Siyasi partilere yapılan devlet yardımı için öngörülen yüzde 7’lik sınırı yüzde 3’e çekmekteyiz.

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Attığımız bu adımlar, geldiğimiz bu nokta hiç şüphesiz ki bir son değildir.

İnsanoğlu var oldukça, hayat devam ettikçe değişim ve tekamül devam edecek, şartlar değiştikçe yeni ihtiyaçlar ortaya çıkacaktır.

Ülkemizi daha demokratik, daha özgür, daha müreffeh, daha güvenli, daha huzurlu kılma ülkümüzden asla vazgeçmeyecek, bu ideale ulaşmak için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlı bir şekilde, milletimizin desteğini arkamıza alarak yeni ve güçlü adımlar atmaya devam edeceğiz.

Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi, bölgesinde ve dünyada daha etkin ve itibarlı bir konuma yükselmesi için, “Yeniden Büyük Türkiye” için reformlarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm bu adımları milletimizin desteği, ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda gerçekleştireceğiz.

Sözlerimin sonunda, görüşülmekte olan tasarının ülkemize, milletimize, devletimize hayırlar getirmesini temenni ediyor, saygılar sunuyorum.

Konuşmanın videosuna gitmek için tıklayınız…