AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Fatih Şahin’in 11-12 Mart 2011 tarihlerinde düzenlenen 3. Gençlik Sempozyumunda yapmış olduğu açılış konuşması.
Sayın Genel Başkanım, Başbakanım,
Değerli Genel Başkan Yardımcılarım, MKYK üyelerim,
Değerli Bakanlarım, Milletvekillerim,
Saygıdeğer Hocalarım,
Ülkemizin dört bir yanından sempozyumumuz için genel merkezimize gelen genç arkadaşlarım,
Gençlik sivil toplum kuruluşlarının kıymetli temsilcileri,
Değerli basın mensupları,
Sizleri saygıyla selamlıyor AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığı olarak düzenlemiş olduğumuz 3. Gençlik sempozyumumuz “Vizyon 2023”e hoş geldiniz, şeref verdiniz diyorum.
Gençlik sempozyumlarımızdan ilkini, 2009 Mayıs’ında son derece içerikli ve verimli bir atmosfer içerisinde gerçekleştirmiştik.
İkincisini ise geçen yıl mayıs ayında “Üstünlerin Hukuku’ndan Hukukun Üstünlüğü”ne başlığıyla, Türkiye’nin ileri demokrasi yolculuğunda bağımsız ve tarafsız bir yargı sisteminin vazgeçilmez rolüne dikkat çekerek düzenledik.
Bu yıl da partimizin Türkiye’ye 8 yılda kazandığı başarılardan güç alarak ak gençliğin, cumhuriyetimizin 100’üncü yıl hedeflerine yürüyüşte yine en ön safta yer alma arzusunu haykırıyoruz.
Geleceğin Türkiye’sini kurma çabamızda yeni bir merhaleyi konuşmak ve bu konuda bir beyin fırtınası yapmak, Vizyon 2023 ışığında ülkemizin temel meselelerini ele almak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Ak Gençlik olarak her zaman fikren ve siyaseten zinde olmak, gücümüzü yeni düşünceler ile tazelemek üzere sık sık bir araya geliyoruz.
Bugün Ak Gençlik olarak bu ülkenin kutlu yürüyüşünde Türk gençliği adına bir kez daha “biz de varız” diyoruz.
Sayın Başbakanım, kıymetli konuklar, erdemli siyasetin genç temsilcileri,
Kısaca programımızın içeriğinden söz etmek istiyorum:
İki gün boyunca Türkiye’nin farklı alanlardaki 2023 vizyonunu burada en yetkili isimler ele alacaklar.
Birinci oturumda “Hukuk, Siyaset ve Demokratikleşme” başlığı altında ülkemizin siyasi yapısı ve demokratik dönüşümü, hukuk reformu ve anayasa tartışmaları, muhafazakar demokrat kimliğin siyaset tasavvuru üzerinde konuşulacak.
İkinci oturumda “Dış Politika ve Avrupa Birliği” başlığı altında Balkanlar, Kafkaslar, Türk Dünyası ve İslâm ülkeleriyle ilişkiler, yeni dünya düzeninde ülkemizin üstleneceği rol, ABD, AB ve diğer güç merkezleri ile ilişkiler, dünya barışının korunmasında yeni aktörler, yeni yöntemler ele alınacak.
Üçüncü oturumda “Eğitim, Bilim ve Teknoloji” başlığı altında 2023 eğitim hedefleri, eğitim politikaları, bilim teknoloji ve AR-GE alanındaki çalışmalar, genç nüfusun eğitim ve istihdam sorunlarına karşı geliştirilecek politikalar konuşulacak.
Dördüncü ve son oturumda ise ise “Ekonomik Refah ve Gelişmişlik” başlığı altında cumhuriyetin 100. Yılındaki ekonomik hedefler, geleceğin dünyasında daha da önem kazanacak olan enerji ve ilgili konular, sosyal adaletin her anlamda nasıl tesis edileceği ele alınacak.
Bir tür inovasyon denilebilecek olan bu toplantımızın gelecek tahayyülümüz için belli parametleri somutlaştıracağı düşüncesindeyim. Değişimi yönetebilme becerisi önemlidir. Bu becerinin partimizde olduğu geçen yıllar içerisinde net olarak görülmüştür.
Sayın Başbakanım,
Bugün geldiğimiz noktada sizin talimatınızla başlattığımız bu sempozyumların artık gelenekselleşmesi, adeta bir okul haline gelmesi kuşkusuz partimizin bizlere, biz gençlere atfettiği önemin bir göstergesidir.
Ak Gençlik, Başbakanından aldığı güçle gençlerin siyasetin bir nesnesi olarak görülmesine karşı her zaman net bir tavır almıştır.
Genç arkadaşlarımızı siyasette ve toplumsal yaşamın her katmanında özne olmaya davet ettik, bu yönde parti olarak tarihi nitelikte adımlar attık.
Milletvekili seçilme yaşı 25’e indirilirken, yerel yönetimlerde gençlere önemli yetki ve sorumluluklar verilirken, bizler de Sayın Başbakanımızın gençlere olan güvenine layık olmaya çalıştık.
Hükümetimiz 8 yılda 80 yeni üniversite açarken, bu üniversitelerin tabela üniversitesi olacağını söyleyenleri mahcup etmekten de ayrıca memnuniyet duyuyoruz.
Ülke olarak ideolojik kavgaların artık bir kenara bırakılmasının ve şimdi geleceğe odaklanmanın zamanı olduğuna inanıyoruz.
Türk gençliği yakın tarihte ideolojik kavgaların bir malzemesi haline getirilmekten bıkmıştır ve artık önüne koyduğu uzun vadeli hedeflerin peşinden gitmek, bu hedeflere ulaşmak istemektedir.
Türk gençliğini döner bıçaklarına, silahlara veya çetelere mahkûm etmek, gençliği bu şiddet araçlarına indirgemek, kimsenin haddi olmadığı gibi, gençlerimize yapılmış bir insafsızlıktır, Türk gençliğinin önüne konulmuş bir tuzaktır.
Biz her zaman bu tuzağa dikkat çektik ve genç arkadaşlarımızın, akranlarımızın daha fazla bu tuzağın kurbanı olmamaları için var gücümüzle gayret gösterdik, göstermeye de devam ediyoruz.
Hiçbir zaman korkulara, paranoyalara, alışılmış, klişeleşmiş sözlere teslim olmadık.
Her zaman bilimin, teknolojinin, eğitim ve öğretimin peşinden gittik.
İlkelerimizden taviz vermedik, her zaman Genel Başkanımızın bize yüklediği misyon ve sorumluluğa, onun bize çizdiği aydınlık gelecek ufkuna layık olmaya çalıştık.
Bilgi ile siyaset, teknoloji ile siyaset, kültür ile siyaset ve son olarak entelektüel alan ile siyaset arasında köprü olmayı bir vazife olarak gördük. Bu yönde çalışmalara imza attık.
AK Parti gençliği olarak,
Nizamül Mülk’ün nasihatlerini siyasi ilişkilerimize,
Şeyh Edebali’nin öğütlerini kalplerimize,
İbn-i Haldun’un kuramlarını yöntemlerimize, Mehmet Akif’in Asım’ını yaşantımıza,
Nurrettin Topçu’nun düşüncelerini hareketimize, Cemil Meriç’in Kırk Ambar’ını dimağımıza kattık.
Tarihimizden günümüze akıl ve kalp ile düşünüp eserler bırakmış diğer tüm düşünür, siyasetçi, edebiyatçı ve sanatçılarımızdan beslenerek her zaman kendimizi geliştirmenin gayreti içinde olduk.
Bizler, merak eden, düşünen, sorgulayan, tasarlayan, uygulayan ve neticelendiren bir gençliğiz.
Bugün ak gençliğin üye sayısı 1 milyonu aşmıştır.
AK Gençlik dünya gençlik kuruluşları tarafından, gençlik yapılanmaları tarafından parmakla işaret edilen, imrenilen bir noktaya ulaşmıştır.
Bize çoğu zaman şu soruyu yöneltiyorlar…
Siz bu gücü, bu enerjiyi, bu imkânları nereden buluyorsunuz?
Aslında şimdi bahsedeceğim hayat hikayesi bu soruyu soranlara verilebilecek başka bir cevap bırakmıyor…
15 yaşındayken 1000 lira transfer parası alarak amatör futbolcu oldu.
22 yaşında partisinin Beyoğlu İlçe Gençlik Kolu Başkanı oldu ve aynı yıl İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı’na seçildi.
30 yaşında mensubu olduğu partinin Beyoğlu ilçe başkanı oldu.
31 yaşında partisinin İstanbul il başkanı ve MKYK üyesi oldu.
37 yaşında milletvekili oldu, fakat tercihli oy sistemi nedeniyle yüksek seçim kurulu milletvekilliğini iptal etti.
40 yaşında İstanbul’un belediye başkanı oldu.
43 yaşında, okul kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapis cezasına mahkûm edildi ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı görevine son verildi.
14 ağustos 2001’de kurduğu partiyle birlikte ülkeye hizmet sevdasını yeni bir çınarla taçlandırdı, partisini daha ilk yılında iktidara taşıdı. Ancak hakkındaki mahkeme kararı nedeniyle partisini iktidara taşırken, kendisi milletvekili adayı olamadı.
Daha sonra yapılan yasal düzenlemeyle milletvekili adaylığının önündeki yasal engel kalktı.
9 Mart 2003’te Siirt’te yenilenen seçimde oyların yüzde 85’ini alarak 22. Dönem Siirt milletvekili olarak parlamentoya girdi.
15 Mart 2003 tarihinde bir dönem “muhtar bile olamaz” denilen o kişi başbakanlık görevini üstlendi ve liderliğiyle, vizyonuyla Türkiye cumhuriyeti pasaportuna itibar ve onur kazandırdı.
Ak Gençliğin gücü işte bu hayat hikâyesinden kaynağını alıyor.
Ak Gençliğin ayrıcalığı bu hayat hikâyesini rehber edinmesinden ileri geliyor.
Bizlere bu gururu yaşattığı için, Türk gençliğinin ümitlerini yeniden yeşerttiği için sizlerin huzurunda sayın Genel Başkanımıza, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a minnet ve şükran duygularımızı arz ediyorum.
Bizim için bu çatı altında yer almak, bu hareketin içinde bulunmak her zaman bir gurur vesilesi olmuştur, öyle olmaya da devam edecektir.
Sayın Genel Başkanım, Değerli misafirler,
Son dönemde Kuzey Afrika ve Körfez ülkelerinde tarihin seyrini değiştirecek nitelikteki halk hareketlerine gençlerin öncülük ettiğine; son derece kapalı ve halkın taleplerine kulak tıkayan yönetim anlayışlarına en önce gençler tarafından meydan okunduğuna şahit olduk.
Esasen Cumhuriyet’in kurulmasında, ülkemizin bağımsızlığını ve milli egemenliğini korumasında da Türk gençliği en ön saflarda düşmana göğüs germiş, vatanına sahip çıkmıştır.
Bizler inanıyoruz ki gençlerin büyük emekleriyle kurulup bugünlere taşınan bu Cumhuriyet’in geleceğinde de gençlerin rolü belirleyici olacak.
İşte o yüzden 3. Gençlik Sempozyumumuzu Vizyon 2023 olarak belirledik.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yıldönümünde, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olan, çok daha kalkınmış, çok daha müreffeh bir Türkiye ideali doğrultusunda AK Gençlik şimdiden çalışmalarına başlamış durumdadır.
Amacımız, arzumuz ve gayemiz ülkemizi bu tarihe en iyi şekilde hazırlamak, Türk gençliğini bu yolda motive etmektir.
Bu yolda da en büyük motivasyonumuz sizin bizlere olan güveniniz olacaktır.
Sayın Başbakanım,
Bizler bu zamana kadar başka ülkelerin, başka liderlerin başarı hikâyeleriyle büyüdük.
Ancak şimdi sizin yazdığınız destanları örnek alıyor, sizin liderliğinizde geleceğe daha umutla bakabiliyoruz.
Sizin söylediğiniz gibi büyük hedefler büyük gayret ister…
Biz ülkemizi seviyoruz ve bu yolda her zaman ve her şartta üzerimize düşenleri yapmaya devam edeceğiz.
Sizin bize yüklediğiniz tarihi misyonu başarıyla yerine getirmek için azimle, kararlılıkla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Ak Gençlik için boşa harcayacak tek bir dakika, heba edilecek tek bir saniye dahi yoktur.
Gençliğin sorunlarını çözmeyi varlık sebebi sayan, Türk gençliğine büyük bir güven aşılayan, bizlere çizdiği vizyonla ufkumuzu, ümitlerimizi genişleten Sayın Genel Başkanımıza bir kez daha minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.
Sempozyumumuza katılan değerli konuklarımıza, iki gün boyunca bizleri aydınlatacak değerli konuşmacılarımıza da ayrıca teşekkür ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.