AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Fatih Şahin’in, 05 Mayıs 2009 tarihinde İstanbul İnönü Stadyumunda gerçekleştirilen 8. Gençlik Şöleni Açılış konuşması.
Sayın Genel Başkanım, Başbakanım, Saygıdeğer Hanımefendi
Dünyanın farklı coğrafyalarından davetimize icabet eden değerli konuklarımız,
Ülkemizin dört bir yanından şölenimize iştirak eden genç arkadaşlarım,
Basınımızın değerli mensupları,
8. Gençlik Şölenimize hoş geldiniz.
Bu yıl, düzenlemiş olduğumuz Gençlik Sempozyumumuzla daha da zenginleştirdiğimiz ve artık geleneksel hale gelen Gençlik Şölenimiz için İstanbul’dayız.
Bu yıl İstanbul’da kucaklaşıyor, kardeşlik şarkılarımızı İstanbul’dan göğe yükseltiyoruz.
Bu yıl, heyecanımızla, aşkımızla İnönü Stadyumu’nun duvarlarını titretiyoruz.
81 ilimizden gelen siz değerli yol arkadaşlarımın oluşturduğu bu tablo bu akşam bir kez daha göstermiştir ki Ak Parti tüm Türkiye’nin partisidir.
Biz Türkiye’yiz; biz Türkiye gibi büyük bir sevdayı yüreğinde taşıyan gençleriz.
Biz bu ülkenin ne sadece dünü, ne de sadece yarınıyız; biz Türkiye’nin bugünüyüz.
Bizler sahip olduğumuz birikimle, eğitimle, yeteneklerimizle, enerjimizle, dinamizmimizle; bu topraklara duyduğumuz aşkla, sevgiyle, bağlılıkla ülkemize ve dünyamıza katabileceklerimizin farkındayız.
Biz, İstanbul fatihi Sultan Mehmet’in de bir zamanlar bayraktarlığını yaptığı bir medeniyetin son bayraktarları, son neferleri, son öncüleriyiz.
Biz İstanbul’uz.
Biz Diyarbakır’ız.
Biz Çanakkale, Mardin, Edirne, Ankara, Konya, Samsun’uz.
Saraybosna, Kurtuba, İskenderiye, Semerkant, Bağdat biziz.
Mostar, Basra, Kırım, Kudüs, Buhara, Gazze biziz.
Biz bu ülkenin sadece zenginliği değil, dinamizminin ve değişim potansiyelinin kaynağıyız.
Eğitim imkanlarından mahrum bırakılmış, enerjisi bastırılmış, söz hakkı elinden alınmış, güvenilmemiş ve hatta zaman zaman bir tehlike unsuru olarak görülmüş gençlik, partimizin kuruluşuyla birlikte kabuğunu kırmış; özgür düşünceli, kendi başına karar verebilen, sorgulayan, kendi toplumunun ve evrensel anlayışın doğrularından haberdar olan ve hayatın güçlükleriyle baş edebilecek donanıma sahip bir konuma gelmiştir.
Bugün artık Ak Parti çatısı altında ve bu sayede tüm Türkiye’de “Gençliğin Siyasete Katılımı” değil; “Gençliğin Siyasette Etkinliği ve Aktörlük Rolü” konuşulur, tartışılır olmuştur.
Ak Gençlik partimizin haykıran sesi, bayrak tutan eli, hedefe kilitlenmiş gözleri, dik duran başıdır.
Ak Gençlik partimizin kendini yenileme mekanizması, dinamosu, yarına çıkan bugünüdür.
Ak Gençlik, haklı güçsüzleri, haksız güçlülere karşı korumayı kendine şiar edinmiş partimizin vicdanıdır, gür ve hür sesidir.
Ak Gençlik, bölgesel bir güç olan ve küresel bir güç olma yolunda çok önemli hamleler gerçekleştiren, çok köklü bir tarihe ve kültürel mirasa sahip olan ülkemizin en büyük serveti ve dinamik gücüdür.
Ak Gençlik 21 yaşında Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanı’dır.
Ak Gençlik 22 yaşında İstanbul Gençlik Kolları Başkanı’dır.
Ak Gençlik 30 yaşında Beyoğlu İlçe Başkanı, 31 yaşında İstanbul İl Başkanı’dır.
Ak Gençlik sahip olduğu değerler ve ilkeler doğrultusunda başarıya mecbur ve mahkumdur.
Değerli yol arkadaşlarım,
Bizler için başarı, bir dünya lideri olan genel başkanımızın omuzlarındaki yükü bir gram dahi olsa hafifletebilmektir.
Bizler için başarı, liderimizin bir katre dahi olsa daha az terlemesini sağlamaktır.
Bizler için başarı, liderimiz için bir saniye dahi olsa zaman arttırmak, bir santimetre dahi olsa yolunu kısaltmaktır.
Bu inanç ve azimle durmayacağız, koşacağız; uzağı yakın, zoru kolay kılacağız.
Değerli arkadaşlarım,
Gücünü lobilerden değil, halktan alan demokrasiye sahip bir Türkiye için,
Özgürlüklerin lütuf değil, hak olduğu bir Türkiye için,
Herkesin hakkına razı olduğu ve başkalarının hakkına el uzatmadığı bir Türkiye için,
Halkın devletine güvendiği, devletin halktan korkmadığı bir Türkiye için,
Bölgesinde güçlü, dünyada güçlü, barış üreten, sorun çözen, güvenilen ve kapısı çalınan bir Türkiye için hep beraber elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyacağız. Durmadan, usanmadan, yılmadan çalışacağız.
12 Eylül’den, 28 Şubat’tan, 27 Nisan’dan bugünlere baktığımızda ülkemizin gelmiş olduğu nokta, bütün bu ideallerimizi gerçekleştirmek için bizlere güç vermekte, bizleri ümit var kılmaktadır.
Değerli konuklar, değerli basın mensupları,
15–16 Mayıs tarihlerinde, yani dün ve önceki gün Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirmiş olduğumuz Gençlik Sempozyumumuz, Sempozyum İzleme Komitemizce büyük bir dikkatle ve her an biraz daha artan bir heyecanla takip edilmiş aşağıdaki şekilde bir sonuç bildirgesine ulaşılmıştır.
1. Toplumumuzun tüm kesimleri, tüm çevreler, bütün sivil toplum kuruluşları hiçbir sıfat, unvan ve kimlik ayrımı yapmaksızın adaletin tecellisine yardımcı olmak için demokrasiye sahip çıkmalı ve halk iradesine saygı göstermelidir.
2. Yaşadığımız toplumsal sorunlar, sosyal problemler tek boyut ve tek cepheden değil, daha kuşatıcı bir şekilde çok boyutlu olarak ele alınmalıdır. Bu amaçla Gençlik Kollarımız, toplumuzun bilinç düzeyini yükseltmek ve çözüm üretmek amacıyla tüm Türkiye’de bugüne kadar yapageldiği eğitim çalışmalarına bundan sonra daha da hız verecek; konferanslar, paneller, sempozyumlar gerçekleştirecektir.
3. Türkiye mozaiğini oluşturan tüm renklerimiz, tüm farklılıklarımız; huzur içinde, barış içinde, refah içinde bir arada yaşamak için saygı kültürüne katkıda bulunmalı, ortak paydalarımızı öne çıkarmalıdır. Gençlik, önyargılardan daha uzak ve yenilikçi tavrıyla bu ortaklığın kurulmasında etkin olmalıdır.
4. Uluslar arası ilişkilerde tüm ülkeler çözümsüzlükten yana değil, çözümden yana, içe kapalılıktan değil diyalogdan yana olmalıdır. Uluslar arası sorunlar ancak bu şekilde çözülebilir ve her gün biraz daha küçülen dünyamız ancak bu surette daha yaşanılabilir olur. Bu amaçla Gençlik Kollarımız “Kafkas Ülkeleri Gençlik Buluşması” tertip edecek; Rusya, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Türkiye’de, meclislerinde temsil edilen siyasi partilerin gençlik kolları temsilcilerini kuzeydoğu illerimizden birinde buluşturacaktır. Ayrıca Gençlik Kollarımız, 14 Ekim 2009 tarihinde ülkemizde yapılacak Türkiye – Ermenistan 2010 Dünya Kupası Grup Eleme maçına Ermeni ve Azeri gençleri davet ederek onları misafir edecek ve maçı onlarla birlikte izleyecektir.
5. Gençliğin en önemli sorunlarından biri olan işsizlik probleminin kaynağı aslında mesleksizliktir. Türkiye’de işsizlikten çok vasıflı ve ara eleman yetersizliği vardır. Ülkemizdeki iş gücü potansiyelinin hem Ortadoğu hem de Avrupa Birliği ülkelerinden yüksek olmasına rağmen yeterli istihdamın sağlanamaması ve iş gücü potansiyelinin değerlendirilememesi de göstermektedir ki asıl sorun iş gücünü kalifiye ve vasıflı hale getirememekten kaynaklanmaktadır. Tüm bunlar da göstermektedir ki işsizlik – mesleksizlik sadece hükümetlerin, siyasetin ve siyasetçilerin mücadelesinin yeterli olamayacağı kadar komplike bir sorundur. Bu nedenle işsizlik – mesleksizlik sorununu çözebilmek için merkezi idare, yerel yönetimler, üniversiteler ve özel sektör arasındaki işbirliği geliştirilmelidir. Ancak bu surette hızla gelişen teknolojiye ayak uydurabilecek vasıfta ve nitelikte teknik elemanlar yetiştirilebilir. Gençlik kolları tüm bu çalışmaların tetikleyicisi ve takipçisi olacaktır.
6. Nüfusumuzun yaklaşık % 53’ü 30 yaşının altındadır. Ülkemiz 16 milyona yakın 18–30 yaş arası genç nüfusa sahiptir. Yani ülkemizin nüfusunun % 22’sinden fazlası 18–30 yaş arası gençlerden oluşmaktadır. Bu büyük potansiyel ve bu potansiyelin olumlu yönde değerlendirilmesi, devletin bir gençlik politikası oluşturması ve bu politikaların tek merkezden koordinasyonu Gençlik Bakanlığı’nın gerekliğini açıkça gözler önüne sermektedir.
Ülkemizin yedi bölgesi seksen bir ilinden gelen siz değerli dava arkadaşlarıma bir kez daha hoş geldiniz diyor, sempozyumumuzun ve şölenimizin gerçekleştirilmesinde bizlere çok değerli katkılar sunan İstanbul İl Gençlik Kolları Teşkilatımıza ve manevi desteklerini bizlerden esirgemeyen İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş’a şükranlarımı sunuyorum.
Tüm arkadaşlarımın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum.
Yolumuz ve bahtımız ak olsun.
Gecemiz hayırlı ve bereketli olsun.
“DURMAK ASLA YOK, YOLA DEVAM” diyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.